3 Kasım 2015 Salı

Aliki Konukevi - Bozcaada

ALİKİ KONUKEVİ/BOZCAADA
Bozcaada'nın yeri bizde çok ayrı. Belki de birbirimize aşık olduğumuzu hissettiren yerdir bize.
Bozcaada'yla ilgili detayları önerileri ayrı bir yazıda sizlerle paylaşacak olmakla birlikte önce Aliki'yle başlamak istiyorum.
Yolumuzun Aliki Konukevi'yle ilk kesişmesi 2012 Haziran'ına denk geliyor. Sıradan bir gezgin gibi internetten araştırdığım kadarıyla rezervasyonumuzu yapmış ve haftasonu kaçamağı için İzmir'den Bozcaada'ya firar etmiştik.
Elimizde adres o zamanlarda trafiğe açık olan Bozcaada sokaklarında arabayla konaklayacağımız yeri ararken hemen Aliki çıktı karşımıza; masal dünyasından fırlayıp gelmiş gibiydi adeta.
Aliki Konukevi gerçekten ismi gibi "konuk evi". Sadece 2 odası olan dünyanın belki de en güzel, en içten tatil evi. Hayır buraya otel diyemem. Aliki'ye otel demek hakaret gibi geliyor bana.
Bizi üç güzel insan karşıladı - Ersin Abi, eşi Liz ve kızları Alice. Adanın tüm güzelliklerini, içtenliğini yaşayan Türk&İngiliz bir aile. 
Ersin Abi Adana'lı, Liz İngiliz. 10 yıldan fazla zaman önce eski düzenlerini geride bırakıp adada masal gibi yeni bir hayat kurmuşlar. 
Onlar da Aliki'de yaşıyorlar. Yani aslında siz gerçekten onların evine konuk olarak giden yeni tanıştıkları aile fertlerisiniz.

Aliki'yle ilgili daha fazla bilgiyi Ersin Abi'den dinlemek için buraya, diğer konukların yorumlarını okumak için şuraya tıklayabilirsiniz.

Küçük bir not: Aliki Konukevi yıllardır tripadvisor.com sıralamalarında mükemmellik sertifikasına layık görülüyor!! 

MAVİ ODA




Daha önce belirttiğim gibi sadece 2 odaları var: Mavi Oda ve Krem Oda. 
Biz ilk gidişimizde krem oda'da kaldık. 
Daha sonra kaç kez gittik sayamaz oldum ama defalarca hem krem hem mavi odada konaklama şansı elde ettik. 

MAVİ ODA









Odalar Liz tarafından dizayn edilmiş. Zaten uzun yıllar boyu sanat kitapları yayımcılığı yaptığı için Aliki'nin her köşesindeki ahenk sizi şaşırtmasın. Fotoğraflardan da görebileceğiniz gibi evde tam bir İngiliz country tarzı hakim. Öyle sevimli öyle sıcak ki adayı keşfetmek istemesek hiç çıkmayacağız.Ayrıca gerek odalarda gerekse Aliki'nin farklı köşelerindeki hemen hemen her eşyanın bir hatırası var. Ersin Abi'yle sohbet ettikçe kapı tokmağının ayrı, halının ayrı anısının ve kökeninin olduğunu öğreneceksiniz.
Krem Oda ile Mavi Oda'nın tek farkı Mavi Oda'nın kendine ait bir balkonu olması. Balkondan da müthiş bir Bozcaada Kalesi manzarası var.


KREM ODA







İki odanın ortak kullandığı bir banyo bulunuyor. Öyle ortak banyo deyince hemen yüzünüzü ekşitmeyin. Böyle bir banyoyu bir başka yerde göremezsiniz. Evet banyonun da özel dekoru var. Altın rengi ayakları olan bordo-kırmızı renkte bir küvet günışığında parlıyor ve sizi başka hayallere, uzak diyarlara ışınlıyor.
Hiçbir konaklamamızda ortak banyodan dolayı sıkıntı yaşamadığımı, her zaman temiz, düzenli ve müsait olduğunu söylemeden geçemeyeceğim.

BANYO
Odamıza yerleşip evde gezindikden sonra Ersin Abi'yle sohbet etmeye başladık. Bize adayı anlattı, en iyi şarabı, en iyi reçeli nereden alabileceğimizi öğretti. "Unutmadan anahtarınızı da vereyim" diyerek evin anahtarlarını verdi; evimizdeymişiz hissi daha da bir pekişti. Akşam yemeği saatine kadar adayı keşfetmek üzere evden ayrılırken arkamızdan seslendi: "Polente fenerine çıkmadan önce mutlaka bana uğrayın" diye. Meğersem güneşin batışını daha keyifli izleyebilmemiz için bize kamp sandalyesi ve şarap kadehi verecekmiş. Alem bir adam!

Akşam yemeğini yiyecek restoranı, öğle yemeği tavsiyesini, gideceğimiz plajı hep Ersin Abi'ye ve Liz'e soruyoruz. Önerilerini deneyip hiç pişman olmuyoruz.

Ersin Abi Aliki'nin girişinde, Rum Mahallesi'nin en güzel sokağında ya elişi takılar boyuyor veya mozaik boyuyor. Akşam yemeğinden sonra, o sanatını icra ederken konukları bizler de yanında bitiveriyoruz.
Bize eşlik eden birer dublemizle keyfimize keyif katıp adanın keyfini çıkartıyoruz.

ERSİN ABİ'NİN SANAT MASASI

ALİKİ'NİN ÖNÜNDE GECE SOHBETLERİ

Artık yatma vakti geldi sabah görüşürüz derken Liz soruyor kahvaltınızı kaçta istersiniz diye. Şaşırıyoruz, bilemiyoruz. Kaçta kalkarsanız ona göre taze hazırlarım ben size, saat söyleyin yeter diyor. Gülümseyip bir saat kararlaştırıyoruz.


Sabah tam söylendiği saatte ortak salonda kahvaltımız hazır. Liz'in enfes kahvaltısıyla tıka basa karnımızı doyuruyoruz ve adanın günlük döngüsü yeniden başlıyor. Güzel lezzetler, güzel insanlar, güzel doğa eşliğinde...

Bozcaada'yı çevremdekilere anlatırken hep derim "Belki de bizi adaya bu kadar aşık eden Aliki'ydi. ilk bozcaada seferimizde Aliki'de kalmasaydık bu kadar hayran kalıp her fırsatta kendimizi atar mıydık acaba bu kuzey ege adasına?".

Ersin Abi ve Liz bizim için Bozcaada'daki ailemiz oldular; Aliki ise Bozcaada'da ki evimiz. 
Sizde otellerin soğuk, tekdüze duvarlarından hoşlanmıyorsanız gidin, kalın. 
Emin olun şehre döndüğünüz an tekrar gitmek isteyeceksiniz:)

İzmir'den hasretle Aliki'yi kucaklıyoruz...

not: fotoğraflar aliki konukevi'nin kendi websitesinden alınmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder